Gıdaların güvenliğinin sağlanabilmesi aynı zamanda değişmez kalite parametrelerinin oluşturularak, güvenilirliğin sürekliliğinin sağlanması...
Ulusal Gıda Akademisi
Ulusal Gıda Akademisi’nin merkezi Ankara’daki Zübeyde Hanım Gıda, Tarım ve Hayvancılık Enstitüsü olacak. AOÇ ise tamamen Enstitü’ye devredildi.
Yörekent Enstitüleri’nin 2. yıldönümünde Ulusal Gıda Akademisi resmen kuruldu. Ulusal Gıda Akademisi’nin merkezi Ankara’da açılan Zübeyde Hanım Gıda, Tarım ve Hayvancılık Enstitüsü olacak. Atatürk Orman Çiftliği tamamen Enstitü’ye, GıdaPark’lar ise Akademi’ye devredildi.
Tarım Kalkınma Planı hazırlanırken ülke genelindeki gıda ve ziraat mühendisliği eğitimi veren üniversite sayısı 15’e indirilmiş, mevcut meslek liselerinden gıda ve tarımla ilgili eğitimler sonlandırılmış ve Yörekent Enstitüleri ile Ulusal Gıda Akademisi’nin kurulması kararlaştırılmıştı. Kapatılan bölümlerde görev yapan akademisyenlerle liselerde görev yapan öğretmenler ise hakları korunarak Yörekent Enstitüleri’nde görevlendirilmişti. Ulusal Gıda Akademisi’nin kurulması ile beraber enstitülerden dereceyle mezun olacak 90 öğrenci Zübeyde Hanım Gıda, Tarım ve Hayvancılık Enstitüsü’ne sınavsız yerleşecek. Akademinin temelini oluşturan gıda ve ziraat mühendisliği bölümlerinin sayısı ülke genelinde 20’ye indirildi. Bu bölümler eğitim ve mali konularda Ulusal Gıda Akademisi’ne, diğer konularda yer aldığı üniversiteye bağlı olacak. Zübeyde Hanım Gıda, Tarım ve Hayvancılık Enstitüsü’nde her bir bölümün kontenjanı 150 öğrenci, diğer üniversitelerdeki bölümlerde ise 65 öğrenci olarak belirlendi. Bu alanın temelini oluşturan mühendislik eğitimleri ise 5 yıla çıkartıldı. Bölüm derslerine gerekli teknoloji dersleriyle beraber temel düzeyde hukuk, psikoloji, sosyoloji, iletişim, lojistik, felsefe ve ekonomi eğitimleri de müfredata eklendi. Akademi’nin her bölümünde dersler ve içerikleri aynı olacak şekilde düzenlendi.
Yörekent Enstitüleri ile Ulusal Gıda Akademisi’ni birbirine bağlayacak, iletişimde ve veri akışında sürekliliği sağlayacak dijital bir sistem de devreye alındı. Böylelikle eksiklikler, ortaya çıkan durumlar hızlıca paylaşılabilecek ve eğitim sürekli güncellenebilir ve çağdaş seviyenin üzerinde kalabilecek.
Atatürk Orman Çiftliği’ndeki fabrikalar çağdaşlaştırılacak ve modern makinelerle donatılacak. Ayrıca yeni fabrikalar da açılacak ve böylece çiftlikte her alanda üretim de başlamış olacak. Bu fabrikalar dünyaya örnek olacak şekilde faaliyete geçecek. Ulusal Gıda Akademisi’nde eğitim gören öğrencilerin staj sayısı da 4’e çıkartıldı. Bu stajların tamamı çiftlikte bulunan fabrikalarda yapılacak. Öğrenciler staj gözlemlerini, tecrübelerini, vizyonlarını birer tohum olarak memleketin dört bir yanına atacak.
Akademi’nin yönetimini temeli oluşturan bölümlerin bölüm başkanları oluşturuyor. Yönetimde herhangi bir hiyerarşi de bulunmuyor, işleyiş alınan kararlara bağlı olarak sürdürülüyor. Akademi ayrıca kendi kararlarını alabilecek otonomiye ve özel bütçeye de sahip. Akademisyenler arasında da kürsü hiyerarşisi bulunmuyor. Tüm akademik rütbelerin beraber uyum içinde çalışabildiği araştırma odaklı bir alan yaratıyor. Öğrenciler arasında da demokrasi hakim. Akademi’de bölüm temsilcisi ya da sınıf temsilcisi gibi temsilciler seçilmiyor. Her öğrencinin katılımcı olduğu, fikirlerini ve önerilerini paylaşabildiği, akademisyenlerin de öğrencilerden görüş alabildiği dijital bir konsey oluşturuldu. Oluşturulan bu konseyde öğrencilerin oy çokluğu ya da oy birliğiyle aldığı kararlar Akademi’nin yönetim toplantılarında gündeme alınıyor.
Akademi’de dil bazlı hazırlık sınıfı bulunmuyor, dil eğitimi öğrenim süresi boyunca veriliyor fakat Akademi’de ilk dönem yalnızca deontoloji derslerinden oluşuyor. Öğrencilerin sosyal faaliyetlerde bulunması teşvik ediliyor. Bunun için haftada bir günün yarısı öğrencilere sosyal faaliyet zamanı olarak veriliyor. Bu zamanlarda öğrenciler kendi planladıkları teknik gezileri gerçekleştiriyor ya da sosyal sorumluluk projelerinde görev alıyor. Akademi’nin laboratuvarları da 7/24 saat çalışıyor. Öğrenciler gönüllü araştırmalarını ya da projelerini gerçekleştirebiliyor.
Heyecanlandınız değil mi? Üzüleceksiniz ama böyle bir şeyin hazırlığı yapılmıyor hatta gündemde dahi yok. Ama kısa vadeli, anlık rahatlama sağlayan çözümler yerine bu dönüşümlere, bu alandaki eğitimleri muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkartmaya ihtiyacımız var. Geleceğimiz buna bağlı.
Bunlar İlginizi Çekebilir
AGPAM’ın sizin için önerdiği çalışmaları okuyun.
göz atın.
AGPAM’ın çalışma alanlarını ve gerçekleştirdiği çalışmaları inceleyin.