AB’nin en yüksek gıda güvenliği standartlarına sahip olduğunu temin etmek, Komisyon politikaları içinde kilit önceliktedir.
Gıda Krizi Nasıl Atlatılır?
Türkiye gıda krizinin etkisini dünya ortalamasından daha çok hissedecek. Ama Türkiye'yi gıda krizine karşı dayanıklı hale getirebiliriz.
Kapitalizm ve yarattığı tüketim toplumu her alanda bir krize neden oluyor. Neoliberal ekonomi politikaları, hızlı kentleşme, küreselleşme gıda üretim ve tüketimini doğrudan etkiliyor. Dünyanın geneli gıda krizinin COVID-19 Pandemisi’yle Ukrayna’nın İşgali’nin yarattığı etkiden kaynaklandığını sanıyor. Ama gıda krizinin nedeni çok farklı.
Açlık ve yetersiz beslenme yıllardır azalıyormuş gibi görünüyor. Yetersiz beslenen insan sayısı 2005-2014 yılları arasında 811 milyondan 607 milyona düştü. Ama 2015’te bu durum tersine dönmeye başladı. Yetersiz beslenen insan sayısı 2019’da 650 milyona 2020’de tekrar 811 milyona yükseldi. Türkiye’de yetersiz beslenen insan sayısıysa 2022’de 14.1 milyona ulaştı. Üstelik bütün bunlar pandeminin ve küresel çatışmaların olmadığı bir bolluk döneminde yaşandı.
Küresel Gıda Fiyat Endeksi 2014’te 115 puandayken 2015’te 93 puana geriledi ve 2021’e kadar 100 puanın altında kaldı. Bu da demek oluyor ki dünyada gıda fiyatları düşmeye başladığında yetersiz beslenen insanların sayısı da artmaya başlıyor. Bugün yaşadığımız gıda krizi aslında son birkaç senenin değil son birkaç on senenin yarattığı bir çıkmaz.
Geldiğimiz nokta gıda krizinde önlenebilir seviyenin aşıldığını açık şekilde gösteriyor. Bundan sonra doğru biçimde uygulanacak sürdürülebilir gıda politikaları gıda krizini yavaşlatmak ve bu krizden daha fazla insanın zarar görmesinin engellenmesini sağlayabilir.
Türkiye Gıda Krizine Nasıl Dayanıklı Hale Gelebilir?
1. Atatürk Orman Çiftliği Geri Kazanılmalı
Atatürk Orman Çiftliği kurulduğu dönemin sınırlarına geri döndürülmeli ve kuruluş amacına uygun olarak işletilmeli. Bünyesinde barındırdığı fabrikalar tekrar faal hale getirilerek ilk etapta ilk çalışma sağlanmalı ve sonrasında bu çalışma alanları kamusal şekilde geliştirilmeli. Atatürk Orman Çiftliği dünyanın pilot güvenli gıda üretim alanı halinde tutulmalı.
2. Yörekent Enstitüleri Kurulmalı
Köy Enstitüleri’nin yerini alacak Yörekent Enstitüleri’yle tarım-gıda alanında temel eğitim başlatılmalı. Bu eğitimin içerisinde meslek eğitiminin yanı sıra sosyal ve beşeri bilimler de bulunmalı. Yörekent Enstitüleri’nde özel eğitim kadrosu oluşturulmalı, özerklik sağlanmalı ve uzmanlık alanları yaratılmalı.
3. Ulusal Gıda Akademisi Kurulmalı
Ulusal Gıda Akademisi ortaeğitim kurumu olan Yörekent Enstitüleri’nin devam olacak şekilde yükseköğretim kurumu olarak konumlandırılmalı. Eğitimin niteliği, sürdürülebilirliği artırılmalı ve bilimsel altyapısı yeniden tesis edilmeli.
4. GıdaPark’lar Kurulmalı
GıdaPark’lar çiftlik hayvanı yetiştiriciliği, güvenli gıda üretimi, tarım-gıda ar-ge araştırmaları, ileri teknoloji tarım-gıda makineleri üretimi, ileri biyoteknolojik araştırmalar gibi çeşitli tarım-gıda, atık ve lojistik akışların entegre edildiği kamusal alanlar olarak tasarlanmalı. Bu alanlarda yerel üreticilere, tarım-gıda emekçilerine ve girişimlere yaşam boyu sürekli eğitimler verilmeli. Diğer bilimsel alanlarda tarım-gıda alanına know-how aktarımı sağlanmalı.
5. Yeni Gıda Yasası Hazırlanmalı
Gıda güvenliğinin sağlandığı, gıda hakkının esas alındığı, bürokratik açmazların engellendiği yaşanmışlıklardan dersler çıkarılmış sürdürülebilir bir gıda yasası ortak akılla hazırlanmalı.
6. Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu Kurulmalı
Gıda katkı maddelerinin yeni üretim metotları geliştirilmesi ve gıda alanındaki bilimsel gelişmeler bu kurumun sorumluluğunda olmalı. Ayrıca gıda güvenliğine yönelik denetimler, analizler, taklit-tağşiş listelerinin yayınlanması, diğer bakanlıklarla koordinasyon da bu kurumun sorumluluğunda olmalı. Kurum özerk olarak yönetilmeli ve siyasi baskılardan korunmalı.
7. Gıda Sistemi Yenilenmeli
Ortak akılla oluşturulmuş sürdürülebilir gıda sistemi kurulmalı. Gıda Bakanlığı kurulmalı ve organizasyon şeması yeniden hazırlanmalı. Bakanlık yapısı bütün politik alanlara temas etmeli ve yerel-ulusal kamu kurumlarıyla koordineli çalışabilmeli.
8. Kooperatifler Güçlendirilmeli
Kooperatif ve Kalkınma Bakanlığı kurulmalı. Kooperatif faaliyetleri engelleyen çok sayıda karmaşık yasal mevzuat ortak akılla oluşturulacak yasal düzenlemeyle çözülmeli. Bölgesel ve ulusal kooperatif birlikleri kurulmalı. Yönetimlerde şeffaflık sağlanmalı.
9. Lojistik Altyapı Geliştirilmeli
Gıda lojistik altyapısı raylı sistemlerle sağlanmalı. ATP Konvansiyonu’na uygun bir altyapı hazırlanmalı. Blockchain tabanlı izlenebilirlik sistemi kurulmalı.
10. Gıda Ekonomisi Benimsenmeli
Ekonominin sürükleyici gücü gıda alanı olmalı. Dayanışma ekonomisi benimsenmeli. Gıda üretimi, markalaşma, makineleşme ve girişimcilik alanındaki faaliyetler arttırılmalı. Dünya pazarındaki pay arttırılmalı.
Bunlar İlginizi Çekebilir
AGPAM’ın sizin için önerdiği çalışmaları okuyun.
göz atın.
AGPAM’ın çalışma alanlarını ve gerçekleştirdiği çalışmaları inceleyin.