250’den fazla bilinen gıda kaynaklı hastalık ve bu hastalıklara neden olan değişik tipte birçok mikroorganizma bulunmaktadır.
Can Kayacılar: ”Gelecekte postbiyotiklerin kullanılacağı aşikar.”
Fonksiyonel gıdalar, temelde beslenme ihtiyaçlarımızı karşılamalarının yanında sağlığımıza fayda sağlayan gıdalar olarak biliniyor.
Pandemi süresince özellikle sağlıklı gıdalara olan ilgi çığ gibi büyüdü. İnsanlar kendilerini sağlıklı tutmak adına birçok yola başvurdu. Medikal bitki, vitamin ve mineral satışları inanılmaz derece arttı. Bu süreçte bazı bileşenlerin gerçekten de koronavirüsün bulaşmasını engellediği, vücutta yayılımını durdurduğu ve bizleri virüsten koruduğu ya da hastalık süresini kısalttığı bulundu. Bunların en çok ilgi çekenlerinin başında C vitamini ve D vitaminin bu süreçte ne denli önemli roller oynadığı görüldü.
Fonksiyonel gıdalar, sağlıklı gıdalar ya da süper gıdalar olarak bilinen gıdalar temelde beslenme ihtiyaçlarımızı karşılamalarının yanı sıra “sağlığımıza bir fayda sağlayan” gıdalar olarak biliniyor. Bu gıdalar içeriğinde aktif olarak bazı bitkisel bileşenleri, biyoaktif lipitleri, vitamin ya da mineraller gibi çok farklı bileşenleri farklı dozlarda içeriyor. Pandemi sürecinde ve sonrasında bu gibi gıdalara ilgi yoğundu. Fakat insanlar bu gıdalara erişmede sıkıntı yaşadılar. Çünkü piyasada bu tür gıdalar sıklıkla bulunmuyordu. Örneğin bitkilerden elde edilen ve izole bitkisel proteinler olarak bilinen bitkisel proteinlere olan ilgi %200 oranında arttı. Bu ilginin arkasında daha sağlıklı yaşamı sağlayan vegan tercihler ön plana çıktı. Gelecekte de vegan akımının inanılmaz derecede büyüyeceği, vegan tercihlerin artacağı ve insanların daha sağlıklı beslenme adına daha fazla bitkisel kaynaklara yöneleceği aşikar. Bitkisel tercihlerin yanı sıra daha dengeli beslenme adına daha fazla bitkisel protein alımı sağlanacağı, daha fazla prebiyotik desteklere ihtiyaç duyulacağı ve farklı probiyotiklerin ve gelecek yıllarda postbiyotiklerin kullanılacağı da aşikar. Tüm bunlar fonksiyonel gıdaların bileşenlerini oluşturmakla birlikte her birinin farklı bilimsel etkileri söz konusu.
Fonksiyonel gıda bileşenleri temel olarak biyoaktif peptitler, polisakkaritler, biyoaktif lipitler, doğal polifenoller, bitkisel proteinler, kolajenler, prebiyotikler, probiyotikler, postbiyotikler, vitaminler ve mineraller olarak sıralanabilir. Bu geniş yelpazede farklı gıda ürünleri geliştirilecek, çok farklı biyolojik etkilere sahip ürünler raflardaki yerlerini alacaktır. Pandemi sonrası süreçte fonksiyonel gıdalar daha da ön plana çıkacak, insanlar sağlık etkileri olan gıdaları daha çok tercih eder konuma geleceklerdir. Hastalıklarla savaş daha fazla hız kazanacak, insanlar hastalıklarla kronik ilaç kullanarak yaşamak yerine hastalıklardan kurtulmak için çok farklı gıda ve yaşam tercihlerine başvuracaklardır. Pandemi süreci insanların sağlık üzerindeki farkındalıklarını arttırmış, kronik hastalıklara sahip olmak, koronaya yakalanmayı ve ölüm riskini arttırdığı için bir yaşam tehdidi haline gelmiş, kronik hastalıklara sahip olanlar daha fazla kısıtlamalara maruz kaldığı için daha fazla karantina süreçlerinden etkilenmiştir. Kronik hastalıklara sahip olmak, fazla kilolu olmak, fiziksel olarak inaktif olmak gibi sağlığı olumsuz etkileyen etkiler korona sürecinde salgına yakalanma riskini arttırdığı için insanlar bu tercihlerinden ya da hastalıklardan kurtulmak istemişlerdir.
Korona sürecinde dünyaya çocuk getirmemek, daha az sigara tüketimi, daha az alkol tüketimi, sosyalleşmenin alabildiğine azalması gibi etkiler de söz konusu olmuştur. Bu da bize gelecekte daha farklı bir dünyanın yaşanabileceğini göstermiştir. Bu süreçte insanlar gıdaların üzerindeki enerji değerleri tablolarına daha çok dikkat etmiş, daha fazla protein içeren ürünlere yönelmiş, prebiyotiklerin sağlık etkilerinin farkına varmış, evde daha fazla sportif aktiviteler yapmaya başlamış ve beslenme tercihlerini daha çok bitkiselden yana kullanmışlardır. Bu aktiviteleri daha çok Y ve Z nesli uygulamış olması nedeniyle bu tercihlerin gelecekte de artarak devam etmesi öngörülmektedir.
Pandemi sonrasında özellikle fonksiyonel ya da sağlıklı gıda alanında firmalar büyük atılımlar gerçekleştireceklerdir. İnsanlarda temiz etiket algısı daha da artacak ve insanlarımız daha fazla temiz etiketli ve vegan ürünlere yöneleceklerdir. Bu trendi firmalar da yakalamak istemektedirler. Fonksiyonel gıdalar çağı pandemi sonrasında hızla başlayacak ve yeni ürün, farklı ürün, sağlıklı ürün arayışları artacaktır. Bu süreçte daha bilimsel yayınlarla desteklenen, bilimsel olarak etkileri ispatlanmış fonksiyonel gıdalara olan ilgi gün geçtikçe büyüyecektir. Fonksiyonel gıda geliştirme konusunda etkin bilimsel merkezler açılacak, bu araştırma merkezlerinde toplum sağlığını koruyan gıdaların geliştirilmesi söz konusu olacaktır.
Can Kayacılar Kimdir?
Lisans eğitimini Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji bölümünde tamamladı. Yüksek lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü Sinirbilim Bölümü’nde, doktora eğitimini de yine aynı enstitünün İleri Nörolojik Bilimler Bölümü’nde tamamladı. 2012 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na sunduğu “Bitkilerden Elde Edilen Fitokimyasalların Nanobiyoteknolojik Yöntemlerle Biyoyararlılıklarının Arttırılması” projesi Teknogirişim yatırım programında ülke birincisi olarak seçildi. Ardından İstanbul Üniversitesi Teknokent’de 40 m2’lik bir yer alarak laboratuvar çalışmalarına başladı. Fonksiyonel gıdalarla ilgili çalışmaları daha da güçlendirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla bir yatırımcı da bularak İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsü Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde Sankara Beyin ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi'ni kurdu ve Genel Müdür olarak görev yaptı. Siyah havuç, vişne, nar, böğürtlen gibi mor sebze ve meyvelerden elde ettiğimiz mor renkli antosiyaninlerce zenginleştirilmiş mor ekmek, mor baklava, mor unlu mamüller, mor tatlılar gibi farklı ürünleri gıda sektörüne kazandırdı. 2020 yılında Fuwell Sağlık, Gıda, Kimya ve ArGe Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi grubuna Ar-Ge ve İnovasyon Genel Direktörü olarak göreve başladı. İzole bitkisel protein fabrikası, tarımsal atıklardan lif fabrikası, prebiyotik fabrikası, zeytin yaprağı gibi hastalıklardan koruyucu özelliği olan bitkilerden biyoaktif maddelerin yüksek teknoloji kullanılarak saflaştırılması gibi bir çok fabrikanın kurulmasına öncülük etme hedefiyle çalışmalarına devam etmektedir.
Korona sürecinde faaliyete başlamış ve özellikle ülkemizin izole bitkisel proteinler, prebiyotikler ve kolajen ihtiyacına yanıt verebilecek, farklı alanlarda fonksiyonel gıdaların geliştirilmesini sağlayabilecek deneyimli ekibiyle yola çıkmış olan Fuwell şirketi, ülkemizin birçok farklı şirketiyle yenilikçi ürün çalışmalarını sürdürmektedir. Bu kapsamda yüksek proteinli kurabiyeler, prebiyotikli sular, prebiyotikli makarnalar, kolajenli çikolatalar, yüksek proteinli fıstık ezmeleri gibi çok farklı yenilikçi ürün denemeleri gerçekleştirmiş ve bu kapsamda epey yol almışlardır. Geleceğin gıdaları olarak isimlendirilen bu gıdalar, yakın bir zamanda karşımıza çıkmaya başlayacaklardır.
Bunlar İlginizi Çekebilir
AGPAM’ın sizin için önerdiği çalışmaları okuyun.
göz atın.
AGPAM’ın çalışma alanlarını ve gerçekleştirdiği çalışmaları inceleyin.