Jennifer Clapp: "Gıda sistemlerinde acilen reform yapılmalı"

IPES-Gıda Uzmanı Jennifer Clapp gıda güvensizliğini ve mevcut gıda sisteminin yarattıklarını anlatıyor.

18 Mayıs 2022 3 Dakika Okuma Süresi
Jennifer Clapp:

Uluslararası Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Uzmanları Kurulu'nda (IPES) konuşulanlara göre milyonlarca kişinin kritik gıda güvensizliğinden kurtulması için gıda sistemlerinin acil reforma ihtiyacı var.

IPES, kırılgan ülkelere mali yardım ve borç indirimi sağlamak için acil eylem çağrısında bulunuyor. Buna ek olarak gıda üreticilerini bölgesel tahıl rezervleri inşa etmeye, gıda üretimini çeşitlendirmeye ve ticaret akışlarını yeniden yapılandırmaya, biyoyakıt kullanımını, hayvancılık tesislerinin sayılarını ve gıda üretiminde gübrelere ve fosil enerjiye olan bağımlılığı azaltmaya çağırıyor.

IPES-Gıda Uzmanı ve Kanada Küresel Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilirlik Araştırma Başkanı Jennifer Clapp konuyla ilgili şunları ifade etti; “Acilen yapılması gereken şey; artan gıda fiyatlarının vurduğu gıda ithalatına bağımlı ülkelerin borçlarını iptal etmektir. Böylece felakete yol açan açlıktan kaçınmak için kısa vadede gıdaya erişebilmek ve şoklara karşı kırılganlıkları azaltmak amacıyla çeşitli gıda üretim sistemlerini oluşturmaya yatırım yapılmalı.”

"Şu anda gıda sistemleri çatışma, iklim değişikliği ve hastalık nedeniyle birden fazla zorlukla karşı karşıya ve gıda sistemlerini daha dayanıklı ve şoklara yanıt verip uyum sağlayabilmek için daha fazla çeşitlilik oluşturmamız hayati önem taşıyor." dedi.

Bu ay FAO, 2021'de 53 ülke veya bölgede yaklaşık 193 milyon insanın kriz veya daha kötü seviyelerde akut gıda güvensizliği yaşadığını bildirdi. Bu, halihazırda rekor olan 2020 rakamlarına kıyasla yaklaşık 40 milyonluk bir artışı temsil ediyor.

FAO'nun Nisan ayında bildirdiğine göre, Karadeniz bölgesindeki savaş temel tahıl ve bitkisel yağ piyasalarında şok yaratırken, dünya gıda emtia fiyatları Mart ayında önemli bir sıçrama yaparak şimdiye kadarki en yüksek seviyelerine ulaştı.

FAO modellemesi, yetersiz beslenen insan sayısının bu yıl 13 milyon artabileceğini öne sürüyor.

Clapp ayrıca şu sözlerle devam etti; “Şu anda, dünyada tüketilen kalorilerin büyük kısmı çok dar bir ürün yelpazesinden (buğday, pirinç, mısır) geliyor. Bu mahsullerin üretimi az sayıda ülkede yoğunlaşıyor ve tekeller tarafından dünyaya ihraç ediliyor.”

"Küresel gıda sisteminin çeşitli boyutlar boyunca yoğunlaştırılmış doğası, herhangi bir bölümünde kesintiler olduğunda kademeli sonuçlara yol açabilen katılıklar yaratır. Çeşitlilik, şoklar meydana geldiğinde alternatif seçenekler sunarak gıda sistemlerini daha dayanıklı hale getirmeye yardımcı olabilir” dedi.

Gıda üretiminin çeşitlendirilmesi, daha geniş çeşitlilikte ülkelerde daha geleneksel ve ekolojik olarak uygun mahsuller dahil olmak üzere daha çeşitli gıdaların üretilmesi anlamına gelecektir. Ek olarak, küresel tedarik zincirlerini dengelemek için çevresel olarak çeşitli üretim yöntemlerine ihtiyaç vardır.

Kabaca 26 ülke buğday ithalatının %50'den fazlasını Ukrayna ve Rusya'dan sağlıyor. Bu rakam Eritre, Somali ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti için %80-100 arasındadır.

Ekmeğin fiyatı Sudan'da ikiye katlandı, Lübnan'da yüzde 70 arttı. Raporda, Kenya ve Mısır'da buğday ithal etmenin maliyetinin %33 oranında arttığı belirtiliyor. Düşük gelirli ülkelerdeki en yoksul nüfus, gelirlerinin %60'ından fazlasını gıdaya harcıyor ve bu nedenle, küçük fiyat artışlarının bile yıkıcı etkileri olabilir.

Clapp "Fiyatların daha da yükselmesini önlemek için piyasa hakkında acilen şeffaflığa ihtiyacımız var. Hükümetler, özel sektör hisseleri hakkında bilgi paylaşmaya başlama taahhütlerini yerine getirmeli." dedi.

Uzman Kurulu, çevresel düzenlemeleri askıya almanın, endüstriyel gıda üretimini hızlandırmanın ve ihracata yönelik gübreye bağımlı tarımı teşvik etmenin durumu daha da kötüleştirdiğine dair uyarılarda bulunuyor.

BM Aşırı Yoksulluk ve İnsan Hakları Özel Raportörü Olivier De Schutter “Yeni nesil, artan gıda güvensizliğiyle karşı karşıya ve son gıda krizinden bu yana hiçbir ders alınmamış gibi görünüyor. Küresel gıda tedariği için bir avuç gıda ürününe ve ülkeye güvenmeye devam etmek, gıda üzerine bahse giren yırtıcı finansörlerle birleştiğinde felakete davetiye çıkarıyor.” dedi.

KAYNAKÇA

Bunlar İlginizi Çekebilir

AGPAM’ın sizin için önerdiği çalışmaları okuyun.

Katma Değer: Katkı Maddesi

Katkı maddeleri gıda sanayii içerisinde büyük bir girdi maliyeti oluşturuyor. Katkı maddelerini yüzyıllardır kullanıyoruz fakat neden Türkiye'de...

09 Mayıs 2021 4 Dakika Okuma Süresi
Bültene abone olun!

Yazılarımız otomatik olarak mail kutunuza düşsün.
Spam göndermiyoruz!