Gıda Sektörü Ne Durumda?

Türkiye’de 2019 verilerine göre 673.925 kayıt ve onay kapsamında gıda işletmesi bulunuyor. Peki mühendislik bilimine göre gıda sektörü ne durumda?

09 Mayıs 2021 5 Dakika Okuma Süresi
Gıda Sektörü Ne Durumda?

Gıda sanayi dünyanın en büyük sanayilerinden biri; ülkemizin ise en büyük sanayi kolu. Üretilen sanayi ürünleri satışlarında, gıda sanayi tarafından üretilen ürünlerden yapılan satış miktarı yaklaşık yüzde 15 ile başı çekiyor. 2019 verilerine göre kayıt ve onay kapsamında 75.433 üretim, 321.246 satış, 277.246 toplu tüketim yeri var. Peki mühendislik bilimine göre gıda sektörü ne durumda?

Avrupa Komisyonu 2019 Yılı Türkiye İlerleme Raporu’na göre ülkemiz gıda güvenliği konusunda sınırlı ilerleme kaydetmiş, veterinerlik politikası ise henüz AB ile uyumlu hale gelememiş halde. Raporda tarımsal gıda tesislerinin iyileştirilmesi için ulusal plan geliştirilmesi konusunda ilerleme olmadığına ve gıda işletmelerinin kayıt ve onay işlemlerinde yeni kuralların uygulanması için önemli çalışmalara ihtiyaç duyulduğuna, yeni yiyecekler ve GDO konusunda ise uyumun henüz tamamlanamadığına vurgu yapılmaktadır. Gıda güvenliği kurallarına uyum konusunda ise etiketleme, katkı maddeleri ve saflık kriterleri, tatlandırıcılar, gıda takviyeleri ve enzimler gibi konularda ilerleme sağlandığı, gıda katkı maddeleri konusunda etiketleme ve spesifikasyonlar ile ilgili yönetmeliklerin yayımlandığı belirtilmektedir. Son olarak önümüzdeki yıl ülkemizden ulusal bir program ve bir izleme planı içerecek şekilde gıda işletmelerinin AB standartlarına uygun şekilde geliştirilmesinin beklendiği açıkça belirtilmekte.

Gelişmiş ya da gelişmekte olan toplumların tümünde gıdaya ilişkin hizmetler devletlerin vatandaşlarına sunduğu temel hizmetler kapsamında kabul edilmektedir. Gıda güvenliği zincirinde çiftlikten çatala kadar olan tüm aşamalarda izlenebilirliğin sağlanması bu hizmetin önemli unsurlardan birisidir. Güvenilir gıdaya erişim bir insanın en temel hakkıdır. Gıda ürünleri sağlığımızı doğrudan etkileyen etmenlerin başında gelmektedir. AB ülkeleri başta olmak üzere, dünyanın her yerinde tüketime sunulan gıdalar ve çevre konularında insanlar daha bilinçli hareket etmeye, hassasiyet göstermeye başlamışlardır. Günümüzde tüketiciler çevreyle dost ambalaj materyaline sahip, doğal, az işlem görmüş ya da hiç işlem görmemiş, güvenli üretildiğinden emin olduğu gıdalara yönelmektedir. Dünya nüfusunun hızla artması, çevre kirliliği, kaynak israfı, denetim ve eğitim yetersizliği, ekonomik güçsüzlük beslenme sorunlarını derinleştirmekte; güvenilir gıdaya erişimi ve su teminini zorlaştırmaktadır.

Bir taraftan tüketici talepleri, diğer taraftan ticaret kuralları ve oluşturulmakta olan gıda mevzuatı sektörü “Gıda Güvenliği Yönetim Sistemlerini” uygulamak zorunda bırakmaktadır. Son yıllarda ülkemizde gıda güvenliği yönetim sistemlerine yönelim oldukça fazladır. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından gıda güvenliğine ilişkin olarak oluşturulan TS 13001 Standardı da HACCP sistemine dayalıdır. Ülkemizin gıda endüstrisinde büyük çaplı işletmelerin çoğu bu sistemlerin uygulanması konusunda titiz davranmaktadır fakat orta ve özellikle küçük çaplı işletmeler finansal kaynakların yetersizliği, konunun öneminin kavranmaması gibi nedenlerle ya bu sistemleri uygulayamamaktadır ya da para karşılığında belge satın alarak kâğıt üzerinde bu sistemler varmış gibi göstermektedir. Türkiye’nin nüfus ve yüzölçümü bakımından büyük bir ülke olması, sıcak iklim kuşağında yer alması, özellikle küçük çaplı üretim yapan kayıt ve kontrol dışı gıda işletmelerin fazlalığı, gıda kontrol ve denetim hizmetlerinin hem yetersiz hem de niteliksiz oluşu, riskli sayılabilecek geleneksel gıda tüketim alışkanlıklarının olması, toplumun ekonomik ve sosyal yapısı, azami teknik şart ve gerekliliklerin yerine getirilmemesi firmaların fazla kâr elde etme arzusu gibi durumlar gıda güvenliğini sağlama konusunda en büyük engelleri oluşturmaktadır. Öte yandan mevzuatla limitleri ve kullanım şekli belirlenmiş gıda katkı maddeleri, tarım ve veteriner ilaçlarının kontrolsüz ve limitlerinin üzerinde kullanımı en büyük tehlikelerden birini oluşturmaktadır. Tamamen kontrol altında bulunmayan ve yeterince denetlenmeyen gıda sanayi hastane kuyruklarındaki insan sayısını arttırmaya devam edecektir.

Ülkemizde Gıda Güvenliği Tam Anlamıyla Nasıl Sağlanabilir?

  • Bakanlıkta denetim gerçekleştiren 3447 gıda denetim ekibinin her birinde teknik yeterliliğe sahip en az 1 personel olacak şekilde istihdam gerçekleştirilmeli
  • İstihdamı Zorunlu Personel olarak görev yapan personelin ve sektörde çalışan gıda mühendislerinin özlük ve sosyal hakları bakanlık güvencesinde olmalı, firmalar maaş ödemelerini oluşturulacak havuz aracılığı ile sağlanmalı ve sektörde çalışan mühendisler firmaların otoritesinden çıkarılmalı
  • Yıllık denetim sayısının satış yerleri için en az 2, tüketim yerleri için ortalama 3 ve üretim yerleri için ortalama 4 kez olacak şekilde düzenlenmeli
  • Gıda güvenliği ulusal programı yayınlanmalı. Firmaların analiz sonuçları ile gıda katkı maddeleri, tarım ve veteriner ilaç başta olmak üzere tam izlenebilir bir sistem kurulmalı
  • Özellikle KOBİ’ler başta olmak üzere tüm sektörün HACCP sistemini sorunsuz olarak kurup uyguladığından ve formları göstermelik olarak tutmadığından emin olunmalı. Belgelendirme firmaları ve bu firmalarda çalışan denetçiler denetim altına alınmalı
  • İşverenler, gıda sektörü çalışanları ve gıda satış yerlerinde çalışan personellere nitelikli eğitimler verilmeli
  • Kayıt dışı üretim yapan tesisler kayıt altına alınmalı. Azami teknik şart ve gereklilikleri yerine getirmeyen firmalar üretimden men edilmeli, gıda zehirlenmelerine neden olan ürün üreten firmalar sektörden men edilmeli
KAYNAKÇA

Bunlar İlginizi Çekebilir

AGPAM’ın sizin için önerdiği çalışmaları okuyun.

Gıda Lojistiği

Gıda lojistiği alanında amaç, gıdanın en hızlı ve en yüksek kalitede gideceği noktaya ulaşmasını sağlamaktır.

09 Mayıs 2021 6 Dakika Okuma Süresi
Bültene abone olun!

Yazılarımız otomatik olarak mail kutunuza düşsün.
Spam göndermiyoruz!